Ana içeriğe atla

Mutlululuğun Sırrı



Bugünkü yazımız mutluluğun sırrına ilişkin gözden kaçırdığımız bir noktaya dair. Bakış açımızı değiştirmek üzerine gerçekten güzel alıntılarla dolu bir yazı. Buyurun! Sonunda mutlu olmanın sırrını bulacaksınız:

"“Ne düşünüyorsak oyuz. Her şey düşüncelerimizle ortaya çıkar. Düşüncelerimizle dünyayı yaratırız.” ~ Buda

Hepimizin hayata bakış açısı farklı. Bazılarımız, olan her şeyin olumlu yönlerini görürken bazılarımız da hayatın zor olduğunu söyleyip yakınıp durur. Neden bazıları bahçenin güzelliğini görürken bazıları yollara saçılmış kuru yaprak ve atıkları görür? Neden bazılarımız çevrelerindeki koşulları değiştirirken bazılarımız da koşullara göre kendilerini değiştirir?

Aslında dış dünya sadece iç dünyamızın bir yansımasıdır. Nasıl hissediyorsak dünyayı da öyle görürürüz. Özetle hayatı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz.

 

“Hayat olduğu gibi değil, olduğumuz gibi.” ~ VisionShine.com

 

Eğer içsel olarak kararlıysanız, dış dünyada hiçbir şey sizi sarsamaz. İçten mutluysan dışarıdaki olaylar seni etkileyemez. Ancak mutluluğunuz sadece dış çevreye ve insanlara bağlıysa o zaman; kalıcı mutluluk için mücadele edeceksiniz.

Koşullar ve Durumların Etkisi

Bazı insanlar hayatlarının oyununu kendi kurallarına göre oynar; bazıları ise sadece çevreye tepki verir. Unutmayın: Koşullar ne kadar zor olursa olsun, onları geçersiz kılma gücünüz var. Koşullarınız, gücünüz olmadan güçsüzdür.

“Şu anki koşullarınız nereye gidebileceğinizi belirlemez; onlar sadece nereden başlayacağınızı belirler.” ~ Nido Qubein

Neden bazen koşulların kölesi oluyoruz? İşler kontrolden çıktığında kendimizi kurban gibi hissederiz. Zorlukların kapasitenizden fazla olmayacağını bilmelisiniz. Bir dahaki sefere hayatta bir meydan okuma ortaya çıktığında, kendinizi problemden daha güçlü düşünün. Charles F. Lummis'in dediği gibi, "Başıma gelebilecek her şeyden daha büyüğüm."

Hayattaki zorluklar bizi güçlü kılmak için vardır. Bu yaşam sanatını bir kez öğrendikten sonra, herhangi bir zorlukla başa çıkabilirsiniz. Zorlukları bir kez aştığınızda, farklı bir insan olursunuz. Beladan öğrenmeyi öğrenin ve gelmesinden çekinmeyin!

Düşünceleri Akıllıca Seçin

Dünyada herkesin doğası farklıdır. Bir insanı kendi karakterine sahip yapan şey nedir? Durumlar mı? Hayır. Aynı koşullarda farklı tavırlara sahip insanları görmüş olmalısınız. Birini diğerinden farklı kılan, düşünme biçimleri ve düşünme biçimlerinin farklı bir yaşam biçimi oluşturmasıdır.

Düşüncelerin gücünün farkında mısınız? Kişilikte tüm farkı yaratan düşüncelerdir. Yıkıcı ve yapıcı olabilirler. Düşüncelerimize dayanarak hayattaki durumlara tepki verir veya tepki vermeyiz. Ve onların niteliklerine bağlı olarak hayatımız yükselir veya düşüşe geçer.

“Hayatımız her zaman baskın düşüncelerimizin sonucunu ifade eder.” ~ Soren Kierkegaard

İyi haber şu ki; düşüncelerimizi ve dolayısıyla yaşam kalitemizi seçebiliriz. Zihninizin kontrolünü elinize alabileceğinizin farkına vardığınızda, hayatınızı kontrol edebilirsiniz. Amacınıza uygun bir hayat yaşayabilirsiniz.

Zihninizi her zaman güçlü bir şekilde kontrol edemezsiniz. Ona bir çocuk gibi davranmalısınız. Bir çocukla sevgi ve şefkatle ilgilendiğiniz gibi zihninizle de böyle bir bağ kurabilirsiniz. Mesela meditasyon harika bir şekilde buna yardımcı olabilir. Başka bir örnek verecek olursak onun dikkatini farklı yönlere çekebilir böylelikle sizin istediğinizi yapmasını sağlayabilirsiniz. Şayet bu çocuğun istediklerini ona verirseniz; onu, sizin tüm benliğinizi yutan bir canavara dönüştürebilirsiniz. Bu nedenle onun sizden taleplerini yerine getirmek yerine onu kandırmayı başarıp onu, sizin isteklerinizi yapan bir köleye çevirebilirsiniz. 

Yaşama Dair İnançlarımızın Önemi

Doğduğumuzdan beri zaman içinde oluşan inançlar. Tony Robbins, İçinizdeki Devi Uyandırın adlı eserinde bir inanç oluşturduğumuzda, bu inançlara dayalı olarak her bir bilgiyi filtrelediğimizi söylüyor. Çünkü inançlarımızı nadiren sorgularız. Neye inandığımız bizim için gördüklerimizden daha önemlidir.

Kendinizi sınırlayan inançlarınız varsa kendinizi küçümsemeye devam edeceksiniz. Kalıplarınızı kırabilecek tek şey, kendi kendini sınırlayan inançlarınızdan şüphe etmektir. İnançlarımız hayatımızı şekillendirir. Ancak iyi bilmelisiniz ki; bir şeyi yapamayacağınıza inanırsanız yapamazsınız. Bilinçsizce aldığımız kararların çoğunu bu inançlara dayanarak alırız. Bu nedenle, bir şeyi yapabileceğinize dair güçlü inançlarınız varsa muhtemelen olumlu adımlar atacaksınız. Yapamayacağınıza dair şüpheleriniz varsa bahaneler üreterek bundan kaçınma eğiliminde olacaksınız.

“İnançların yaratma ve yok etme gücü vardır. İnsanlar, hayatlarının herhangi bir deneyimini alma ve onları güçsüz bırakan veya kelimenin tam anlamıyla hayatlarını kurtarabilecek bir anlam yaratma konusunda müthiş bir yeteneğe sahiptir.” ~Tony Robbins

İnançlarımız, sadece kendimizin ve diğer kişilerin referanslarına ve deneyimlerine dayanır. İnançlarımızı desteklemek veya onlara karşı çıkmak için referanslar bulabiliriz. Bunu yapabileceğiniz inancını desteklemek için referanslara veya deneyimlere odaklanmak esastır.

İstediğiniz Yaşamı Yaratın!

Birçoğumuz hayatlarını hafta sonlarını ve tatilleri bekleyerek geçiriyoruz. Neden her günü ele geçirmiyoruz? Neden her gün yaşamıyoruz?

Bütün gün bir tatmin ve neşe duygusu yaşıyor musunuz? İstediğin hayatı yaşıyor musun? Değilse, hayatınızın kontrolünü elinize almanın zamanı geldi.

Hayatı kendi bildiğin gibi yaşamak için doğdun. Düşünceleriniz hayatınızı yaratır. Düşüncelerinizi beslemenin zamanı geldi. Sizi sınırlayan inançları aşmanın zamanı geldi. Artık beklemeyin. Bir adım öne geçin. Şimdi yap. Hayal ediyorsun hayat seni bekliyor.

"Hayatının tüm günlerini yaşa." ~Jonathan Swift"

Kaynak: https://visionshine.com/life-is-as-we-are/

Unutmadan eklemeliyim düşüncelerinizi besleyecek en temel kaynak ise onun gıdası olan okumaktır. Okumaya başlarsanız düşünmeye; düşünmeye başlarsanız yapmaya; yapmaya başlarsanız başarmaya; başarmaya başlarsanız mutlu olmaya başlarsınız. O halde mutluluğun formülü çok açık, bilmediklerinizi öğrendiğiniz ve keyif aldığınız bir okuma girişimi. Mesela bu blogtan başlayabilirsiniz mutluluğa adım atmaya:) 

Sonraki yazımızda görüşmek üzere.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ds-160 formu, hatalar ve çözüm

Ds-160 formu ABD vizesine başvurmak için doldurulan temel bir formdur. Formla ilgili ciddi bir stres yaşadığım için normal yazılarımın içeriğinden farklı olarak bu konuya birilerine yardımcı olmak adına yer vermek istedim. İlgili olmayanlar sizi diğer yazılarımı okumaya davet ediyorum:)  Ds-160 ABD vize formu cennete gidenlerin doldurabileceği türden. Cennete alıyorlar sanki sizi o nedenle de böyle zorluyorlar. Cennete gideceklerin bile hataları olduğuna göre, bu formu doldururken hata yaptınız diye dert etmeyin. Aslında işi bilirseniz yarım saatte dolduruluyor. Nitekim ikinci Ds-160'ı düzenlemek yarım saat sürmedi. Birinciyi sormayın :)  Öncelikle belirtmeliyim ki, konuyla ilgili Türk internet sitelerinde düzgün bir yanıt bulamadım. Bir cevap varsa bilmiyorum, ben bulamadım. Şimdi, bundan sonra başına benzer problem gelebilecekler için bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu yazı sütten ağzı yanan birinin kaleminden dökülmüştür. Öncelikle yazı, hatasını düzeltmek ist

Tübitak'ın 2214-A Bursuna Başvurmak: Davet mektubu

Tübitak 2214-A yazı dizisini yaklaşık 11 aylık bir sürecin sonunda yazma ihtiyacı duydum. Çünkü 2214-A burs serüveni ciddi bir emek gerektirmekteydi ve gereken emeği harcayarak bugüne gelince, bu yola düşenlerin ne kadar yardıma ihtiyacı olduğunu anladım. Birazdan bu serüvenimi noktasına virgülüne varana dek size aktaracağım. Ancak bunu bölüm bölüm sunmanın daha faydalı olacağını umarak, davet mektubu almak la ilgili yaşadıklarımı bu yazıda anlatacağım. Bu arada, yazının muhatapları akademik camiada yer alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin tamamı olabilir. Ancak bir projenin ve çalışmanın nasıl geliştiğini merak eden herkes de gayet tabî, bu yazı dizisinden istifâde edebilir. O halde başlayalım: Tâ lise yıllarımda Tübitak diye bir kurumdan haberdar olmuştum. Bazılarınız "Geç kalmışsın" diyebilir, hiç sorun değil. Şuan geldiğim noktada, hayatta öğrenmem gereken o kadar çok şeye geç kaldığımı görüyorum ki. Konuyu dağıtmadan devam edelim. Tübitak, o

Davet Mektubu Örneği

Tübitak 2214-A bursuna başvururken hocanızın size nasıl bir mektup yazacağını ona iletmeniz açısından iş görecek bir örnek sunacağım.  Ben Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakültem adına (Üniversite ve fakülte adının ve ambleminin yer aldığı antentli kağıdıyla) aşağıdakine benzer bir mektup yazdım. Tübitak'ın benden istediği şartları orada sıraladım. Böylece Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakülte dekanlığının imzaladığı bir metinde meramımı iletmiştim. O da kendi üniversitesinin antentli kağıdına yazdığı şu mektubu pdf. olarak göndermişti.  Hocanıza "örnek olarak bu türden bir şeye ihtiyacım var" derseniz, işiniz kolaylaşabilir.  Tabi bunu fakültenizin ağzıyla söylerseniz işler daha da kolaylaşabilir. Böyle bir mektup hazırlar bunu başvurmak istediğiniz tüm üniversitelere de proposal ve cv ekleyerek gönderirseniz yine iş görmesi açısından etkili olabilir. Denemekte ve sonucu burada paylaşmakta yarar var. O halde, herkese kolaylıklar.