Ana içeriğe atla

Yaratıcılık Sürecinin 5 Aşaması





Neredeyse tüm harika fikirler benzer bir yaratıcı sürecin ürünüdür. Bunu fark etmek önemlidir çünkü yaratıcı düşünme, sahip olabileceğiniz en faydalı becerilerden biridir. İş ve yaşamda karşılaştığınız hemen hemen her sorun, yenilikçi çözümlerden, yan düşünceden ve yaratıcı fikirlerden istifade edebilir. Herkes bu makalede ele alınan beş adımı kullanarak yaratıcı olmayı öğrenebilir. Tabi bu, yaratıcı olmanın kolay olduğu anlamına gelmez. Çünkü yaratıcı dehanızı ortaya çıkarmak, cesaret ve sayısız deneme yanılmayı gerektirir. Bununla birlikte, bu beş adımlı yaklaşımın, yaratıcı sürecin gizemini çözmeye ve yenilikçi düşünceye giden yolu aydınlatmaya yardımcı olacağı kanaatindeyiz.

Yaratıcı olmak problemli olmayı gerektirir! Nasıl mı?

1870'lerde gazeteler ve matbaacılar çok özel ve çok maliyetli bir sorunla karşı karşıya kaldılar. Fotoğraf o zamanlar yeni ve heyecan verici bir araçtı. Okuyucular daha fazla resim görmek istediler ancak kimse resimlerin nasıl hızlı ve ucuz bir şekilde basılacağını bilmiyordu.

Örneğin, 1870'lerde bir gazete bir resim basmak isterse fotoğrafın bir kopyasını çelik bir levhaya elle kazımak için bir oymacıyı görevlendirmek zorundaydı. Bu plakalar, görüntüyü sayfaya bastırmak için kullanıldı, ancak genellikle birkaç kullanımdan sonra kırıldılar. Bu fotogravür işlemi, tahmin edebileceğiniz gibi, oldukça zaman alıcı ve pahalıydı.

Bu sürecin nasıl çalıştığını açıklamak için size kısa bir hikâye anlatmak etkili olabilir.

Yukarıda andığımız fotgravür sorununa bir çözüm bulan adamın adı Frederic Eugene Ives. Fotoğraf alanında öncü olmaya devam ederek kariyerinin sonuna kadar 70'in üzerinde patent sahibi oldu. Şimdi paylaşacağımız yaratıcılık ve yenilik hikayesi, yaratıcı sürecin 5 temel adımını anlamak için faydalı bir vaka çalışması.

Ives, New York, Ithaca'da bir matbaa çırağı olarak işe başladı. Baskı sürecinin tüm ayrıntılarını öğrendikten iki yıl sonra, Cornell Üniversitesi yakınlarındaki fotoğraf laboratuvarını yönetmeye başladı. On yılın geri kalanını yeni fotoğrafçılık teknikleri deneyerek ve kameralar, yazıcılar ve optikler hakkında bilgi edinerek geçirdi.

Ives, "Ithaca'da fotostereotip sürecimi yürütürken halftone printing “yarı ton yazım” süreci sorununu inceledim" dedi. "Bir gece sorunla ilgili bir beyin sisi içinde yattım ve sabah uyandığım anda çözümü önümde gördüm: Tavana yansıtılmış, tamamen işlenmiş süreç ve ekipman çalışır durumda."

Ives, vizyonunu hızla gerçeğe dönüştürdü ve 1881'de baskı yaklaşımının patentini aldı. On yılın geri kalanını bunu geliştirmek için harcadı. 1885'te daha da iyi sonuçlar veren basitleştirilmiş bir süreç geliştirdi. Ives Süreci, bilindiği gibi, görüntü basma maliyetini 15 kat azalttı ve sonraki 80 yıl boyunca standart baskı tekniği olarak kaldı. 

Görüldüğü üzere, Ives’ın bir problemi vardı ve bunun üzerinde yıllarca kafa yordu. Sonuç ise ortada.

Pekala, şimdi yaratıcı süreç hakkında Ives'ten öğrenebileceğimiz dersleri tartışalım.

1940 yılında, James Webb Young adlı bir reklam yöneticisi, Fikir Üretmek İçin Bir Teknik başlıklı kısa bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuzda, yaratıcı fikirler üretme konusunda basit ama derinlikli bir açıklama yaptı.

Young, bu yaratıcı bağlantı sürecinin her zaman beş adımda gerçekleştiğine inanıyordu.

1) Yeni malzeme toplayın. İlk başta öğrenirsiniz. Bu aşamada doğrudan görevinizle ilgili belirli materyalleri öğrenmeye ve çok çeşitli kavramlara hayran kalarak genel materyalleri keşfetmeye odaklanırsınız.

2) Aklınızdaki malzemeler üzerinde iyice çalışın. Bu aşamada, gerçeklere farklı açılardan bakarak ve çeşitli fikirleri bir araya getirmeyi deneyerek öğrendiklerinizi incelersiniz.

3) Sorundan uzaklaşın. Ardından, sorunu tamamen aklınızdan çıkarın ve sizi heyecanlandıran ve size enerji veren başka bir şey yapın.

4) Fikrinizin size dönmesine izin verin. Bir noktada ancak siz onu düşünmeyi bıraktıktan sonra, fikriniz bir iç görü ve yenilenmiş enerjiyle size geri dönecektir.

5) Geri bildirime dayalı olarak fikrinizi şekillendirin ve geliştirin. Herhangi bir fikrin başarılı olması için, onu dünyaya salmalı, eleştiriye sunmalı ve gerektiği gibi uyarlamalısınız.

Young'a göre, eski unsurların yeni kombinasyonlarını geliştirdiğinizde yenilikçi fikirler ortaya çıkar. Başka bir deyişle, yaratıcı düşünme, boş bir sayfadan yeni bir şey üretmek değil, halihazırda mevcut olanı almak ve bu parçaları ve parçaları daha önce yapılmamış bir şekilde birleştirmek hakkındadır.

En önemlisi, yeni kombinasyonlar oluşturma yeteneği, kavramlar arasındaki ilişkileri görme yeteneğinize bağlıdır. İki eski fikir arasında yeni bir bağlantı kurabiliyorsanız yaratıcı bir şey yaptınız demektir.

İşte Frederic Eugene Ives tarafından kullanılan yaratıcı süreç, bu beş adımın mükemmel bir örneğini sunuyor. İlk olarak, Ives yeni malzeme topladı. İki yıl matbaa çırağı olarak çalıştı ve ardından dört yıl Cornell Üniversitesi'ndeki fotoğraf laboratuvarını yönetti. Bu deneyimler ona fotoğraf çekmesi ve fotoğraf ile baskı arasında ilişki kurması için çok fazla malzeme verdi.

İkincisi, Ives öğrendiği her şey üzerinde zihinsel olarak çalışmaya başladı. 1878'de Ives neredeyse tüm zamanını yeni teknikler deneyerek geçiriyordu. Sürekli olarak fikirleri bir araya getirmenin farklı yollarını kurcalıyor ve deniyordu.

Üçüncüsü, Ives problemden uzaklaştı. Bu durumda, iç görü patlamasından önce birkaç saat uyudu. Yaratıcı zorlukların daha uzun süre oturmasına izin vermek de işe yarayabilir. Ne kadar uzaklaşırsanız uzaklaşın, sizi ilgilendiren ve zihninizi problemden uzaklaştıran bir şey yapmalısınız.

Dördüncüsü, fikri ona geri döndü. Ives, önündeki sorunun çözümüyle uyandı. 

Sonunda, Ives fikrini gözden geçirmeye yıllarca devam etti. Aslında, sürecin pek çok yönünü iyileştirdi ve ikinci bir patent başvurusunda bulundu. Bu kritik bir noktadır ve genellikle gözden kaçar. Fikrinizin ilk versiyonuna aşık olmak kolay olabilir, ancak harika fikirler her zaman gelişir.

"Bir fikir bir çağrışım başarısıdır ve onun yüksekliği iyi bir metafordur." (Robert Frost)

Yaratıcı süreç, eski fikirler arasında yeni bağlantılar kurma eylemidir. Dolayısıyla yaratıcı düşünmenin kavramlar arasındaki ilişkileri tanıma görevi olduğunu söyleyebiliriz.

Yaratıcılıkta zorlukları aşmanın yolları özetle:

1) Materyal toplama, 2) zihninizdeki materyal üzerinde yoğun bir şekilde çalışma, 3) problemden uzaklaşma, 4) fikrin size doğal olarak geri dönmesine izin verme, 5) fikrinizi gerçek dünyada test etmek ve geri bildirime göre ayarlamak şeklindeki beş aşamalı süreci izlemektir

Yaratıcı olmak, bir fikir düşünen ilk (veya tek) kişi olmakla ilgili değildir. Daha sık olarak, yaratıcılık fikirleri birbirine bağlamakla ilgilidir.

Yazının orijinali için bkz:

https://jamesclear.com/five-step-creative-process


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ds-160 formu, hatalar ve çözüm

Ds-160 formu ABD vizesine başvurmak için doldurulan temel bir formdur. Formla ilgili ciddi bir stres yaşadığım için normal yazılarımın içeriğinden farklı olarak bu konuya birilerine yardımcı olmak adına yer vermek istedim. İlgili olmayanlar sizi diğer yazılarımı okumaya davet ediyorum:)  Ds-160 ABD vize formu cennete gidenlerin doldurabileceği türden. Cennete alıyorlar sanki sizi o nedenle de böyle zorluyorlar. Cennete gideceklerin bile hataları olduğuna göre, bu formu doldururken hata yaptınız diye dert etmeyin. Aslında işi bilirseniz yarım saatte dolduruluyor. Nitekim ikinci Ds-160'ı düzenlemek yarım saat sürmedi. Birinciyi sormayın :)  Öncelikle belirtmeliyim ki, konuyla ilgili Türk internet sitelerinde düzgün bir yanıt bulamadım. Bir cevap varsa bilmiyorum, ben bulamadım. Şimdi, bundan sonra başına benzer problem gelebilecekler için bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu yazı sütten ağzı yanan birinin kaleminden dökülmüştür. Öncelikle yazı, hatasını düzeltmek ist

Tübitak'ın 2214-A Bursuna Başvurmak: Davet mektubu

Tübitak 2214-A yazı dizisini yaklaşık 11 aylık bir sürecin sonunda yazma ihtiyacı duydum. Çünkü 2214-A burs serüveni ciddi bir emek gerektirmekteydi ve gereken emeği harcayarak bugüne gelince, bu yola düşenlerin ne kadar yardıma ihtiyacı olduğunu anladım. Birazdan bu serüvenimi noktasına virgülüne varana dek size aktaracağım. Ancak bunu bölüm bölüm sunmanın daha faydalı olacağını umarak, davet mektubu almak la ilgili yaşadıklarımı bu yazıda anlatacağım. Bu arada, yazının muhatapları akademik camiada yer alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin tamamı olabilir. Ancak bir projenin ve çalışmanın nasıl geliştiğini merak eden herkes de gayet tabî, bu yazı dizisinden istifâde edebilir. O halde başlayalım: Tâ lise yıllarımda Tübitak diye bir kurumdan haberdar olmuştum. Bazılarınız "Geç kalmışsın" diyebilir, hiç sorun değil. Şuan geldiğim noktada, hayatta öğrenmem gereken o kadar çok şeye geç kaldığımı görüyorum ki. Konuyu dağıtmadan devam edelim. Tübitak, o

Davet Mektubu Örneği

Tübitak 2214-A bursuna başvururken hocanızın size nasıl bir mektup yazacağını ona iletmeniz açısından iş görecek bir örnek sunacağım.  Ben Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakültem adına (Üniversite ve fakülte adının ve ambleminin yer aldığı antentli kağıdıyla) aşağıdakine benzer bir mektup yazdım. Tübitak'ın benden istediği şartları orada sıraladım. Böylece Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakülte dekanlığının imzaladığı bir metinde meramımı iletmiştim. O da kendi üniversitesinin antentli kağıdına yazdığı şu mektubu pdf. olarak göndermişti.  Hocanıza "örnek olarak bu türden bir şeye ihtiyacım var" derseniz, işiniz kolaylaşabilir.  Tabi bunu fakültenizin ağzıyla söylerseniz işler daha da kolaylaşabilir. Böyle bir mektup hazırlar bunu başvurmak istediğiniz tüm üniversitelere de proposal ve cv ekleyerek gönderirseniz yine iş görmesi açısından etkili olabilir. Denemekte ve sonucu burada paylaşmakta yarar var. O halde, herkese kolaylıklar.