Ana içeriğe atla

New York'a ilk adım



Kütüphane'nin yağmur tanelerine teslim olmuş camları ardından izlerken meşhur Broadway'i uzun zamandır yazmadığımı fark ettim. Geleli dört ay oldu. Zaman su gibi akıp geçiyor. Zihnimde biriken çok sayıda konu var yazmak için. Hangisini anlatsam bilemiyorum. En güzeli insanlara en çok faydası olacağını düşündüğüm konuyu anlatmak. 
Tecrübelerim ışığında, Tübitak bursuyla veya kendi imkanlarıyla buralara okuyup araştırmaya gelenlere ilk adımlarını attıktan sonra muhtemel yapılması gereken şeylerden söz etmek istiyorum. 

Birincisi buraya gelmeden önce "pratik anlamda kullanacağınız İngilizce"nin üzerinde durmalısınız. Nereye nasıl giderim, hangi treni alırım nerede aktarma yapabilirim? buna benzer soruları ve size verilecek muhtemel cevapları bir şekilde öğrenmelisiniz. Bunun dışında alış verişle ilgili terminolojiyi, okulunuzda yapacağınız işlerle ilgili terminolojiyi de iyi öğrenmelisiniz. Malesef, Türkiye'deyken öğrendiğimiz dili pratik olarak kullanmadığımız için büyük zorluklar yaşayacaksınız. Buna hazırlıklı olmanızda fayda var. Ben pratik anlamda İngilizceyi hiç kullanmamış biri olarak hala bu konuda sıkıntılar yaşamıyorum dersem yalan olur. Ama öte yandan, İngilizce eğitim veren bir üniversiteden mezun olarak buraya gelenlerin bir çoğunun da benim yaşadığım sıkıntıyı yaşamasına şaşırmıyor değilim. Madde bir, İngilizce için elinizden gelen her şeyi buraya gelmeden önce yapın. Örneğin, standart kalıpları ezberleyin. İngiliz dizileri önce kendi dilinizde altyazılı, sonra ingilizce altyazlı sonra da altyazısız gerekirse onlarca kere izleyin. 



İkinci konuya gelecek olursak, buraya ayak bastığınızda kalacağınız yeri mutlaka önceden ayarlayarak gelin. Türkiye'deyken kullandığınız telefonu faturalı ise kontörlüye çevirin ve burada ilk etapta size yetecek kadar (1-2 gün) internetinizi hattınıza yükleyin. Geldiğinizde yeni bir numara almak zorundasınız bunun için Türkiye'deyken AT&T vb. operatörlerin tarifelerini internet üzerinden kontrol edebilirsiniz. Burada yalnızca internete para ödeyeceksiniz. Diğer telefon görüşmeleriniz ülke içerisinde sınırsız olduğu için Wi-Fi bulunan ortamlarda bulunduğunuz sürece sorun yaşamayacağınızı göz önünde bulundurarak bir tarife almanızda yarar var. Ancak şunu da unutmamak gerekir; çoğu zaman gideceğiniz yerlere navigasyonla gideceğiniz için dışarıda internet sizin eliniz ayağınız olacak. 


Tam da navigasyondan söz etmişken, New York'ta ilk öğrenmeniz gereken şey tren hatları. Harfler ve sayılardan oluşan tren hatlarının haritasının yer aldığı bir uygulamayı ve trenlerin kaç dakika aralıklarla geldiğini gösteren uygulamaları telefonunuza indirin. Metro istasyonlarından bir harita alıp odanızda duvara yapıştırıp her gün incelemeyi de deneyebilirsiniz. Kısacası metroyu, streetleri ve avenue'ları öğrenmek zorundasınız. 

Üçüncüsü, eğer Tübitakla geldiyseniz yapmanız gereken ilk iş okulunuza gidip Tübitak'a göndereceğiniz başlama yazısını almak olmalı yoksa bursunuz gecikmeli olarak ödenecektir.

Dördüncüsü, size bundan sonra Amerika'daher anlamda lazım olacak Social Security Number'ınızı almanız. Bunu geldiğinizde Social Security Number'ı veren officeleri internetten bularak direkt gidip alabilirsiniz. Bunun için yanınızda passoportunuz ve DS-2019 formunuz olmalı. Bir de ev adresiniz. 

Beşincisi, banka hesabı. Türkiye'den size gönderilen parada kesinti yapmayacak bir banka bulursanız en az 15 dolarınız her ay cebinizde kalacaktır. Bankaların kampayalarını öğrenmeden kafanıza göre banka hesabı açmayın. Banka hesabınızı Social Security Number'ı alıktan sonra açın. Bu sayede değişik hesap türlerinden istifade etme şansınız olacaktır.


Evinizi buldunuz, trenleri öğrendiniz, okulunuzu bulup gördünüz, cadde ve sokakları  da öğreniyorsunuz banka, SSN hepsi tamam. Bir de araya ehliyet sıkıştırmanızı tavsiye ederim. Ehliyet nasıl ve nereden alınır şartları nelerdir internette bulabilirsiniz. Detaylı bilgi için yorum bırakabilirsiniz.



Artık geriye kalan tek şey buradan en iyi şekilde istifade etmek olmalı. Olabildiğince çekingenliği bırakıp her türlü ortamda konuşup fikirlerinizi dile getirin. Hata yapar mıyım diye düşünmeden çamları devirerek, kafasını gözünü yararak konuşun. Kimi zaman beden dilini kullanacak halde olsanız bile bundan asla çekinmeyin. Pratik yapmak zorundasınız. Bu nedenle Türk arkadaşlarınızla olabildiğince az görüşün gerekirse görüşmeyin. Ancak mecburen Türk arkadaşlarınızla kalıyorsanız bile onları Amerikalı gibi düşünüp her konuyu İngilizce konuşun. Zorda kalınca Türkçe'ye meyletmek çok olası olsa bile bundan vazgeçmeyin. Onlar sizinle Türkçe konuşsa bile siz İngilizce'de ısrarcı olun. Bu, her ne kadar zor olsa da başarabilmek sizin elinizde. Olabildiğince evden uzak durun. Konferanslar, seminerler, eventler aklınıza gelecek ingilizce konuşulan nere varsa gidin. Bunun için New York Public Library'nin konuşma meetuplarından internette özel meet up uygulamalarına kadar her şeyden yararlanarak İngilizce konuşulan ortamlara gidebilir insanlarla pratik yapabilirsiniz. İkincisi bir kilise bunun için güzel bir alternatifken New York Üniversitesi'nin Islamic Center'ındaki halaqa dersleri de çok iyi bir alternatif. Bunlar alternatiflerden sadece bir kaçı. Buraya geldiğinizde yapabileceğiniz çok sayıda etkinlik var. Bunları mutlaka araştırın. Gideceğiniz mekanlardan kütüphaneler, üniversiteler, müzeler, parklar, köprüler sadece aklıma şuan gelenler. Bunun dışında, yakındaki eyaletleri de ziyaret edebilir ve bilgi dağarcığınıza yeni şeyler ekleyebilirsiniz.  



Son olarak diyebilirim ki, buraya kendi imkanlarınızla gelirseniz burada uzun süre kalma şansı yakalayabilirsiniz. Ancak Tübitak vb. bir kurumun bursiyeri iseniz süreniz kısıtlı ve geri dönüş yapmak zorundasınız. Bu da demek oluyor ki burada kalacağınız süreyi çok iyi değerlendirmelisiniz. Bu ayrımın farkına burada varacaksınız. Bu nedenle kendi imkanlarınızı oluşturmaya çalışın. Burada tanıdığım çok sayıda öğrenci, kendi ülkesinde çalışıp bunun için para biriktirerek kendi imkanlarıyla buraya gelmiş. Size yardımı olur mu bilmem ama bunu bilmenizde fayda olacağı kanaatindeyim. Bir sonraki yazımız nedir bilmem ama yazılıysa kaderde yazarız ilerde:) kalın sağlıcakla..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ds-160 formu, hatalar ve çözüm

Ds-160 formu ABD vizesine başvurmak için doldurulan temel bir formdur. Formla ilgili ciddi bir stres yaşadığım için normal yazılarımın içeriğinden farklı olarak bu konuya birilerine yardımcı olmak adına yer vermek istedim. İlgili olmayanlar sizi diğer yazılarımı okumaya davet ediyorum:)  Ds-160 ABD vize formu cennete gidenlerin doldurabileceği türden. Cennete alıyorlar sanki sizi o nedenle de böyle zorluyorlar. Cennete gideceklerin bile hataları olduğuna göre, bu formu doldururken hata yaptınız diye dert etmeyin. Aslında işi bilirseniz yarım saatte dolduruluyor. Nitekim ikinci Ds-160'ı düzenlemek yarım saat sürmedi. Birinciyi sormayın :)  Öncelikle belirtmeliyim ki, konuyla ilgili Türk internet sitelerinde düzgün bir yanıt bulamadım. Bir cevap varsa bilmiyorum, ben bulamadım. Şimdi, bundan sonra başına benzer problem gelebilecekler için bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu yazı sütten ağzı yanan birinin kaleminden dökülmüştür. Öncelikle yazı, hatasını düzeltme...

Tübitak'ın 2214-A Bursuna Başvurmak: Davet mektubu

Tübitak 2214-A yazı dizisini yaklaşık 11 aylık bir sürecin sonunda yazma ihtiyacı duydum. Çünkü 2214-A burs serüveni ciddi bir emek gerektirmekteydi ve gereken emeği harcayarak bugüne gelince, bu yola düşenlerin ne kadar yardıma ihtiyacı olduğunu anladım. Birazdan bu serüvenimi noktasına virgülüne varana dek size aktaracağım. Ancak bunu bölüm bölüm sunmanın daha faydalı olacağını umarak, davet mektubu almak la ilgili yaşadıklarımı bu yazıda anlatacağım. Bu arada, yazının muhatapları akademik camiada yer alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin tamamı olabilir. Ancak bir projenin ve çalışmanın nasıl geliştiğini merak eden herkes de gayet tabî, bu yazı dizisinden istifâde edebilir. O halde başlayalım: Tâ lise yıllarımda Tübitak diye bir kurumdan haberdar olmuştum. Bazılarınız "Geç kalmışsın" diyebilir, hiç sorun değil. Şuan geldiğim noktada, hayatta öğrenmem gereken o kadar çok şeye geç kaldığımı görüyorum ki. Konuyu dağıtmadan devam edelim. Tübitak, o...

Davet Mektubu Örneği

Tübitak 2214-A bursuna başvururken hocanızın size nasıl bir mektup yazacağını ona iletmeniz açısından iş görecek bir örnek sunacağım.  Ben Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakültem adına (Üniversite ve fakülte adının ve ambleminin yer aldığı antentli kağıdıyla) aşağıdakine benzer bir mektup yazdım. Tübitak'ın benden istediği şartları orada sıraladım. Böylece Amerika'daki danışmanıma Türkiye'deki fakülte dekanlığının imzaladığı bir metinde meramımı iletmiştim. O da kendi üniversitesinin antentli kağıdına yazdığı şu mektubu pdf. olarak göndermişti.  Hocanıza "örnek olarak bu türden bir şeye ihtiyacım var" derseniz, işiniz kolaylaşabilir.  Tabi bunu fakültenizin ağzıyla söylerseniz işler daha da kolaylaşabilir. Böyle bir mektup hazırlar bunu başvurmak istediğiniz tüm üniversitelere de proposal ve cv ekleyerek gönderirseniz yine iş görmesi açısından etkili olabilir. Denemekte ve sonucu burada paylaşmakta yarar var. O halde, herkese kolaylıklar.       ...