Abd Vizesi

Vize işlemleri için harekete geçtiniz. Üniversiteniz size mail ile Ds-2019 formunuzda yer alan bilgileri göndermiş olabilir. Bu bilgiler sizin vize randevusu almanız için yeterlidir. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, Ds-2019 formu elinize ulaşmadan vize randevusu almamanız. Ya da Ds-2019 formunuzun kesin olarak elinize ulaşacağı tarihten emin olmadan vize randevusu almamanız.

Ds-2019 formunda yer alan SEVIS number ve J-1 Program Code bilgileriyle vizeye başvuracaksınız. Vize başvurunuz esnasında sizden istenilen bilgileri DS-160 formuna gireceksiniz. Ds-160 formunu doldururken dikkat etmeniz gereken hususlar için konuyla ilgili yazımı okuyabilirsiniz. Vize randevusunu aldınız şimdi ne olacak?

Vize randevunuzu alıp randevu vaktinde konsolosluğa vardınız. Kapılarda güvenlik kontrolünden geçerek bir üst kata çıktınız. Sizi girişte bir personel karşılayıp pasaportunuzu ve Ds-2019 formunuzu inceliyor. Pasaportunuza Ds-2019 formunuzu lastikle tutturup size veriyor. Sonra vezne şeklindeki cam panellere yöneliyorsunuz. Burada parmak izleriniz alınarak size sıra numarası veriliyor. Sonra oturup sıra numaranızı bekliyorsunuz. Sıranız geldiğinde sizin numaranızın yandığı cam panel önüne gidiyorsunuz. Buraya kadar her şey normal. Asıl mevzu bundan sonra başlıyor.

Sizin işlemlerinizi yapan görevli size birtakım sorular sormaya başlıyor. İngilizce sorulan tüm sorulara çekinmeden rahat bir biçimde cevap verin. Bunun için de bir gün öncesinde kendinize sorulabilecek muhtemel soruları bir kağıda yazın ve cevaplayın. Zaten size orada benzer sorular sorulacak, merak etmeyin. Buna benzer soruları internette bulabilirsiniz. Neden, ne kadar süreliğine Abd'ye gittiğinize diar bir kaç soruya cevap verdiğinizde görüşme sonuçlanır. Ama bazı memurlar durmaksızın çeşitli ve farklı sorular sorabiliyor, bu nedenle sizin tecrübeniz internette okuduklarınızdan farklı olabilir. Nitekim benim konuşma noktasında bir sıkıntım olmadı ancak sorulan bir soruyu hiç anlamadım. Memurdan tekrar etmesini istedim. O da tekrar etti. Yine  soruyu anlamadım. Sonra da memur baktı ki; ben soruyu anlamıyorum, bana soruyu Türkçe sordu. Bu hususta pürüz olarak yaşadığım sadece buydu. 

Tavsiyem, istenilen evrakların hepsini yanınızda götürün. Memurla selamlaştıktan sonra, vize başvurusunda istenilen bütün evrakları kendisine uzatın. Ben öyle yapmadım. Benden ne istediyse onu verdim. Sonra vizem g-221 denilen bir maddeyle reddedildi. Elime mavi bir kağıt verdiler ve pasaportumu bana iade etmeden onlardan haber beklemem gerektiğini söyleyerek beni uğurladılar. Sonra telefonla beni arayarak eksik birtakım evraklarım olduğunu, istenilen evrakları teslim ettiğimde vizenin onaylanacağını söylediler. Halbuki istenilen bütün evraklar görüşme esnasında yanımdaydı. Orada benden istemediler. Bu nedenle, "keşke o esnada her şeyi memura uzatsaydım" diye hayıflandım. İstedikleri evrakları faxladıktan sonra, vize başvurusu esnasında oluşturulan hesap üzerinden gelen talimatları takip ederek kendilerine posta ile de aynı evrakların aslını ilettim. Ertesi gün vize "issued" yazısını gördüm ve böylelikle vize onaylanmış oldu. Sonra belirttiğim Ptt şubesinden pasaportu aldım. Vize, pasaportuma basılmıştı. 

Vizenizin gecikmemesi ve görüşme esnasında onaylanması istenilen durumdur. Ancak benim tecrübemle ilgili hiç bir olaya internet üzerinde rastlamadım. Özellikle g-221 hususunu, başıma geldikten sonra internette araştırdım. Kimilerinin uzun zamandır "adminisrative processing"in sonucunu beklediğini gördüm. "Benim sonucum ne olacak, zamanım daralıyor?" derken neyse ki issued şeklindeki o mavi yazıyı gördüm ve  "Bunu da atlattık şükür" dedim. J-1 vizesinde benim yaşadığıma benzer bir olayla hiç karşılaşmadım. Umarım, siz de karşılaşmadan görüşme esnasında vizenizi alabilirsiniz. Yoksa vizenin onaylanması için beklemek stresli bir süreç. Sonraki yazımda Tübitak'a göndereceğiniz evraklar ve onların temini ile ilgili yaşadıklarıma değineceğim. Herkese kolaylıklar...