Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kapak üstüne kapak

Elektronik eşyalarla hayatımızı birleştirdiğimizden beri elektronik eşyalarla ilgili pek çok durumu da hayatımıza dahil etmiş olduk. Bu durumlardan biri de elektronik eşya ile ilgili talih. Başka bir deyimle elektronik eşyada şans. Ne demek peki bu? Satın aldığınız eşyayı dilediğiniz kadar araştırsanız da kullanmaya başladığınızdan  kısa bir süre sonra arızalanması. Bu olağan bir durum. Bunun daha kötüsü de arıza sonrası tamir edilen ürünün tekrar ve tekrar hatta tekrar ve tekrar bozulması. Kısacası elektronik eşyalarda başınıza gelebilecek bu türden bir talihsizlik için hazırlıklı olmakta yarar var. Ben bu durumun daha da kötüsünden söz etme niyetindeyim. Bunun daha kötüsü ne olabilir ki diyenler var sanki. Benimkisi aslına bakıldığında bir talihsizlikten ziyade bir tecrübesizlik. O zamanlar, nokia telefonların piyasası bugünkü İphone ve Samsung piyasasının tamamından daha güçlüydü. Benim öğrencilik yıllarımın başına denk gelen o dönemde, bir Nokia 6630 da ben aldım. Aldım al

Geleceğin anahtarı

Lisansı bitirdiğim yıl, askerliği de bir an evvel bitirmeliyim düşüncesi zihnimde epey yer etmişti. Çünkü o zamanlar, yaş ilerledikçe askerlik daha zor ifa edilecek bir görev olacağı kanaatindeydim. Öte yandan, ileri görüşlü olduğum için de:) bedelliyi beklemeyi hiç aklımdan geçirmedim. Askere gitmesem de bedelliyi beklesem; biliyorum, kesin şartlarım tutmazdı. Ya "yaş"tan ya kurudan bir sebeple o askerliği gidip yapardım ben. O nedenle hiç zorlamadım, gerekeni yaptım ve askere gittim. Az önce hiç zorlamadım dedim evet. Ancak o askere gitmemek için hiç zorlamadım, demekti. Aksine ben, askere gidebilmek için çok zorladım. Hayatı bilirsiniz; bize istediklerimizin zıddıyla gösterir gerçek yüzünü. Ben askere gitmek istedikçe, askerlik benden kaçtı resmen. Diğer taraftan bakıyorum da,  askere gitmemek için büyük çaba harcayıp bir trafik kontrolünde, "asker kaçağı bu, alın bunu" diyerek zorla askere götürülenler var. Benim gitmek isteyişime engel olan durum ise

Bir askerlik anısı

Uzun süredir tv programları hakkında bir yazı kaleme alma efkârı, dedirtiyordu bana: Ne olur bu efkârın da kârı? Dün, nisan ayında yayınlayacağım bir şiir üzerinde çok çalıştığımdan, kafiyeli yazmam, kafiyeye birden bire çok da alıştığımdan.  Şuan bu satırları gözleriniz önüne dökmeyi planlarken bir yandan tv'de nefes almadan konuşan astrolog kadının tavsiyelerini dinliyorum: "Marsın gücüne jüpiterin alttan baskı yapması hepimizin hayatını çok olumsuz etkileyecek. Bu ay yaşayacağımız popüler duygular da var. Mart ayının en aşığı koçlar. Venüs elimizden tutacakmış. 1 Nisan'dan sonra koçun retrosu balığa geçecekmiş. Sevgili boğalar mart ayının en azimlisi. Bekarsanız sevgili boğalar, geçmişteki birtakım insanlardan haber alacaksınız. İkizler siz mart ayında çok hassasınız. Sudan sebeplerle küçük şeyleri büyütebilirsiniz. Arafta ilişkiler yaşayabilirsiniz. Sevgili yengeçler... Dolunayı da arkanıza alırsanız kalbinizin gücüne inanın. Sevgili arslanlar satranç gibi y

Eşit ağırlıkta sen? (2)

Avuçlarım kanıyor gidişinin ardından  Kuş ölüleriyle dolu yerler Gece yarıları üşüyen mısraları alıyorum içeri Gözlerimi çevirdiğim yerler donuyor Zaman eskisi kadar geniş değil Olumsuz, devrik, eksiltili Gözlerini betimlemeye yetmiyor Geçmişteki gibi Yerini ve yönünü kaybetmiş bir zarf misali Bir de hasretini ekleyince sonuma Dolaylı tümleç oluyor masallar Kan-ağlıyor gözlerim Ama nerden bileceksin ulamayı sen? Eskisi kadar savaşçı değilim Geceye, karanlığa, yıldızlara Ve sana her defasında yeniliyorum Başkentimi alıyorsun elimden Fiilen sona eriyorum 7. ve 24. maddeler bağlıyor elimi kolumu Ardından terhis oluyor sevda ordularım Yerleşik hayatı terk ediyorum Bir gün oradayım bir gün burada Göçebe yaşıyorum anlayacağın. Bilmiyorum bu kaçıncı ayrılık Kaçıncı ikiye bölünme, kaçıncı istila Ve kaçıncı yüzyılda katı kalbine düzenlediğim 17. sefer Dünya kendi ekseninde her turunu tamamlayışında Benden önce mi giriyorsun bensiz g