"Aldatmayı zekâ, dejenere olmayı özgürlük, ahlaksızlığı sanat, sömürüyü yardım olarak adlandırması bu medeniyetin ayıplarındandır" der Mustafa es-Sıbâi. Aslında bu söz üzerine söz söylemek, itnab kabilinden olsa da kendilerine itnab yapılmasının vacip olduğu muhatapların sayısının azımsanması abes olan bir medeniyet (!) evresindeyiz. Anlatıp anlatıp bitirilemeyecek nice problem orta yerde duruyor, anlattıkça ise yeni bir problem bitiveriyor burnumuzun dibinde. Sussak gönül razı değil, söylesek faydası yok diyoruz bu çözümsüz problemler için. O zaman gönlümüzü razı edelim. Varsın faydası olmasın. Biz ucunda ölüm de olsa Hakk'ı söyleyelim. İşte söze başladık. Sözümüz bazen gözümüz bazen özümüz olur. Gün olur sözü süzer dizeriz, gün olur sizi üzer gideriz. Maksat hoş bir sadâ bırakmak gökkubbede. Niyet dertlere derman bulmak ilelebede. Bazen ne sır ne zâhir gibi bazen nesir bazen şiir gibi dile geleni paylaşmak üzere...
Ds-160 formu ABD vizesine başvurmak için doldurulan temel bir formdur. Formla ilgili ciddi bir stres yaşadığım için normal yazılarımın içeriğinden farklı olarak bu konuya birilerine yardımcı olmak adına yer vermek istedim. İlgili olmayanlar sizi diğer yazılarımı okumaya davet ediyorum:) Ds-160 ABD vize formu cennete gidenlerin doldurabileceği türden. Cennete alıyorlar sanki sizi o nedenle de böyle zorluyorlar. Cennete gideceklerin bile hataları olduğuna göre, bu formu doldururken hata yaptınız diye dert etmeyin. Aslında işi bilirseniz yarım saatte dolduruluyor. Nitekim ikinci Ds-160'ı düzenlemek yarım saat sürmedi. Birinciyi sormayın :) Öncelikle belirtmeliyim ki, konuyla ilgili Türk internet sitelerinde düzgün bir yanıt bulamadım. Bir cevap varsa bilmiyorum, ben bulamadım. Şimdi, bundan sonra başına benzer problem gelebilecekler için bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu yazı sütten ağzı yanan birinin kaleminden dökülmüştür. Öncelikle yazı, hatasını düzeltmek ist
Hocam kaleminiz harika..
YanıtlaSilAdeta nedir şiir içiçe...💐